Kira sözleşmesi yaparken çok dikkat edilmesi gerekiyor. Okumadan atılan imzalar kiracının aleyhine olabiliyor.
Hem üniversite öğrencilerinin ev arayışı hem de düğün organizasyonlarına getirilen kısıtlamanın sona ermesinin ardından çoğalan evlilikler kiralık konuta talebi arttırdı.
Artan konut fiyatları ve yüksek kredi faizleri nedeniyle alım kararlarını öteleyen de kiralık ev arayışında. Kiralama işlemlerinin arttığı bu dönemde tüketicilerin sözleşmelerde nelere dikkat etmesi gerektiğini konunun uzmanlarına sorduk. Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, Hürriyet okurları için şu önerilerde bulundu:
EN ÇOK 3 DEPOZİT
1- “Kiralanan konutun mevcut durumunu tam olarak görerek sözleşmeye bu durumun yazılması sağlanmalı. Genelde kontratlarda taşınmazın durumu kısmında ‘tam ve eksiksiz’ ibaresi yazılır. Bu ibareye imza atarsanız ve bir sorun varsa mal sahibine herhangi bir sorumluluk yükleyemezsiniz. Taşınmaza girdikten sonra ayıplar ortaya çıktıysa, mesela ilk yağmurda duvarlar küflendiyse tüketici sözleşmeden bağımsız hak talep edebilir.
2- Depozito 3 aylık kira bedelini aşamaz. Ayrıca depozitonun mal sahibi tarafından kiracının onayı olmadan çekilemeyecek vadeli bir hesaba yatırılması zorunluluğu var.
3- Kira sözleşmesinde oturulması düşünülen süreyi yazmak ve kira sözleşmesini tapuya şerh etme yolu tercih edilmeli. Türkiye uygulamasında genelde 1 yıllık süre yazılır, 1.yılın sonunda tahliye için haklı sebep yok ise kendiliğinden birer yıl uzar. Kimi zaman mal sahipleri kiracıları çıkarmak için taşınmazı tanıdığı bir kişiye danışıklı bir şekilde satabiliyor. Çünkü yeni malikin dava açarak tahliye hakkı vardır. Eğer sözleşmede 4-5 yıllık süreler yazılır ve bu sözleşme tapuya şerh edilir ise mal sahipleri taşınmazı satsalar dahi yeni mal sahipleri kira şerhi nedeniyle tahliye edemez. (Hürriyet)